Yunus Emre KESKİN. Blogger tarafından desteklenmektedir.

27 Aralık 2015

Çoklu Kişilikler, Körlük ve Beyin


Yeni bir çalışma içlerinden bazıları tamamen kör olmak üzere çoklu kişiliklere sahip bir kadının büyüleyici ve kafa karıştırıcı hikayesini anlatıyor. Alman psikologlar Hans Strasburger ve Bruno Waldvogel tarafından yazılan bu makale ''aynı kişide görüş ve körlük: görsel sistemdeki kapılama'' adıyla bilinir.

Bu vakadaki hasta ''B. T.'' 33 yaşında ve genellikle eskiden bilinen adıyla çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) olarak anılan dissosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) tanısına sahip bir kadın. B.T. başlangıçta 20 yaşında geçirdiği bir kazadan sonra kör olmuştu (ya da görünüşe göre öyleydi) Gözleri ise kazada zarar görmemişti ve bu yüzden de doktorlar onun görüş kaybını beyin hasarına: kortikal körlüğe dayandırmışlardı.


Yıllar sonra, B.T. DKB'si için terapiye girdi. Terapide ''isim, resmi yaş, davranış, ses, vücut dili, yüz ifadeleri'' ve diğer karakteristik özellikler bakımından birbirinden farklı 10 kimlik ya da kişilik bildirdi. Böylesine bir çeşitlilik DKB hastalarında pek yaygın değildi.
Grafik 1

Fakat tedavisinin dördüncü yılında beklenmedik bir şey oldu: görüşünü geri kazandı– ama yalnızca sahip olduğu kimliklerin bazılarında. Diğerleri kör kalırken BT'nin bazı kimlikleri görebiliyordu. Strasburger ve Waldvogel bu durumu "Görüşlü ve kör olan durumlar arasında saniyeler içinde değişim olabilir." diye yazdı.

Şimdi, bu vaka tuhaf bir psikolojik vaka olarak görülebilir, fakat yorumlamak oldukça güç, çünkü tüm vaka B.T.'nin kendi ifadelerine dayanıyor. Örneğin , bir yoruma göre B.T. hastalık numarası yapmış olabilir ve körlüğünü ve muhtemelen diğer ekstra kimliklerini de kendisi kurgulamış olabilirdi.

Ancak Strasburger ve Waldvogel bir olasılık olarak hasta rolü yapmayı elemek için kaydadeğer bazı kanıtlar sunuyorlar, yazarlar B.T. ''kör'' durumdayken, beyninin görsel uyaranlara tepki vermediğini gösterdi. Bunu yapmak için, görsel uyarılmış potansiyelleri (GUP) ölçmekte kullanılan EEG'yi kullandılar. Bir GUP uyaranlara karşı beynin görsel korteksinde üretilen elektriksel bir yanıttır. Ve GUP yokluğu körlüğe işaret eder.

Strasburger ve Waldvogel B.T.'nin beyninin ''görüşlü'' kişilik durumundayken normal GUPlar ürettiğini fakat ''kör'' durumdayken Guplarının tümüyle yok olduğunu gösterdiler. (bkz: Grafik 1)

"Görüşlü" durumda, uyaran sunulduktan 100 milisaniye sonra keskin bir düşüş görülüyor. Fakat aynı uyarıcı "kör" durumdayken saptanabilir herhangi bir tepkiye neden olmuyor.

Bu gerçekten de büyük bir şey.

Yazarlar, çabucak gidip gelmesi nedeniyle BT'nin körlüğünün,"psikojenik" bir kökeni olması gerektiğini söylüyorlar. Körlük ve kusursuz görüş arasındaki bu hızlı değişime neden olabilen bilinen hiçbir biyolojik süreç yok.(BT'nin nasıl da ''saniyeler içinde'' bir durumdan öbürüne geçebildiğini hatırlayın)

Peki ne oluyor olabilir? Strasburger ve Waldvogel cevabın görsel girdiyi geçici olarak engellemek için beyinde bulunan işlemlere dayandığını söylüyorlar.

Sağlıklı bir insandaki duyu nöronlarının geçici olarak baskılanması fenomeni göründüğünden daha yaygındır. İki gözün geçici bir süre birbiriyle zıt olan görüntüleri buna örnek olarak verilebilir, gözlerinizi kısarak ya da diktopik (iki gözün görüş alanı arasındaki açıyı genişleterek) bir açıyla bakmanız, bir gözdeki görüntünün geçici, kısmi veya tam baskılanmasına yol açar.
Yani tüm görme alanı veya bunların bazı bölgelerine uygun hareket eden, gelen bilgilerin modülasyonuna izin veren beyin mekanizmaları mevcuttur.

Bu görüşe göre B.T. yalnızca kör olduğuna inanmakla kalmayıp- gerçekten de kör olmaktadır ( bazı kimliklerinde). Beynine ulaşan görsel bilgiyi engelleyen bazı sinirsel patikalar aktiftir. Onun körlüğü hem ''Psikojenik'' hem de gerçektir.

Daha sade bir açıklama var mı? Bu makaleyi okıduğumda aklımdan geçen ilk şey B.T. gözlerini kapatsa veya öylece uzaklara baksa ne olur sorusuydu fakat Strasburger ve Waldvogel deneyimli GUP testi uzmanının uyaranlara baktığından emin olmak için onu gözlemlediğini söylüyor. Dahası yazarlar B.T. ilk kör olduğundaki Gup testinde, deneğin uyaranlara baktığını doğrulamak için kızıl ötesi göz-takip sistemi kullandıklarına dikkat çekiyor. Ve o deneyde herhangi bir GUP tespit edilememişti.

Yazarlar B.T.'nin bu yolla gözlerini odaktan uzaklaştırmasının teorik olarak mümkün olduğunu ancak bunun eğer tüm görsel girdi bulanık olsaydı gerçekleşebileceğine dikkat çekiyorlar. Bunu yapmanın bir gözlemci için kolay olmadığını ve çok geniş ve çok parlak uyaranların kullanıldığı bir GUP testinde böyle bir şey yapabilmek için çok büyük seviyelerde bulanıklaştırma olması gerektiğini söylüyorlar. Yine de, '''sinirsel kapılama' hipotezine ikna olmadan önce, bu olasılığı elemek için başka testler yapılmasını isterim.

Not: BrainDecoder'da da yayınlanmıştır.

ResearchBlogging.orgStrasburger H, & Waldvogel B (2015). Sight and blindness in the same person: gating in the visual system. PsyCh Journal PMID: 26468893

2015 | Neuroskeptic'ten alınmıştır. 

1 yorum:

Yurdagül Çelik dedi ki...

Gerçekten çok ilginç bir yazı.Teşekkürler :)